JEAN-JACQUES SEMPE KİTAPLIĞI

Yazı ve çizgiyle haşır neşirseniz ya da karikatür anlatımına özel bir ilginiz varsa muhakkak gözünüz Fransız çizer ve karikatürist, Jean-Jacques Sempé’nin bir çizimine takılmıştır. Kimisinin henüz tanışmadığı çocukluk dostu ya da adını bile bilmediği en büyük ilham kaynağı…

Başta Pıtırcık serisi olmak üzere onlarca çocuk kitabı, Türkçe dahil birçok dile çevrilmiş günlük karikatürler, 180’e yakın The New Yorker kapağı ve diğer gazete-dergi çizimleri… Sempé’nin yaşam öyküsü ve dolaylı olarak yarattığı, (bizim ‘Pıtırcık’ olarak bildiğimiz) ‘Nicholas’ın ortaya çıkış hikayesi, ‘çizgi’sine dair çok şey söylüyor: Sınavlarında başarılı olamayınca 14 yaşında okulu bırakmış. Yaptığı iş başvurularına olumlu yanıt alamayınca ona bir yatak ve yemek sağlayacak tek yer olduğu için orduya katılmış. Üstelik, İkinci Dünya Savaşı döneminde… Savaş dönüşü Paris’e yerleşmesi ve René Goscinny (aynı zamanda ‘Asteriks’in yaratıcısı) ile birlikte çalışmaya başlaması hayatının seyrini değiştirmiş. Askerlik travmalarından kurtulabilmek adına yarattığı Pıtırcık (Nicholas) karakterini ise çocukluğunu/gençliğini yeniden yaşama çabası gibi görüyor. Bu sayede, sadece kendininkini değil, milyonlarca insanın çocukluğunu kurtarıyor, daha eğlenceli ve daha az yalnız kılıyor.

Sempé ile haşır neşir olmanın faydası, öğretisi sonsuz: Mizahın durduk yere pervasızca atılan ölçüsüz kahkaha değil, her daim ağzının kenarında sabit duran ince bir gülümsemeden ibaret olduğunu öğretir her şeyden önce. Ölçüsünü kaçırmaz, çizgisini bozmaz, dönemin rüzgarına göre bir alçalıp bir yükselmez. Tüm bunları bir şekilde değişen zamana ve insana ayak uydurarak yapar. “Güldürürken düşündürme” gibi bir maksadı olmadan toplumun ve insanın fotoğrafını çeker, önüne koyar, bizim anlayacağımız bir dilde çizer ve bize sunar. Çizgisi yumuşaktır. Hayatı pembeleştirmeden, lafı dolandırmadan gösterir gerçeği. Fransız kibrine -genel olarak- yenik düşmez, herkes için çizer. Çözüm üretir. Küçük harflerle konuşur.

Ve önemlisi, masada yüksek sesle ya da durmadan değil, az ve öz konuşana itibar göstermemiz gerektiğini hatırlatır. Her seferinde.

İster Phadion’dan çıkan orijinal derlemeleri ister Desen Yayınları’nın Türkçe diline çevirip yayınladığı “günlük çizimleri” kitapları ya da Can Yayınları’ndan çıkan Pıtırcık çocuk kitapları serisi… Bir şekilde, mutlaka: Sempé.