MIAMI’DE MODERNİST BİR PROJE
Sanayi313’ün Miami’nin en yeni ve modern konut topluluklarından birisi olan Aqua’da tamamladığı proje, yapının kimliğine atıfta bulunan mid-century modern stilindeki ikonik mobilyalarla hayata geçiyor.
Sanayi313’ün Miami’nin en yeni ve modern konut topluluklarından birisi olan Aqua’da tamamladığı proje, yapının kimliğine atıfta bulunan mid-century modern stilindeki ikonik mobilyalarla hayata geçiyor. Dört kata yayılan evde, farklı uluslar ve zamanlardan sanatçıların eserlerinden yapılan bir seçki de mobilyalarla birlikte başrolü paylaşıyor. Dingin bir yaşam alanı ortaya çıkarma hedefiyle projeye başladıklarını söyleyen Enis Karavil, söz konusu sanat eserlerine uygun bir fon elde ederken dekorasyonda da yalınlığı koruyabilmek adına açık bir renk skalası üzerinden ilerlediklerini söylüyor. Proje sonunda karşımıza içinde bulunduğu yapı ve lokasyonla diyalog kurabilen, katları arasında olduğu kadar iç ve dış mekanlarıyla da akış içinde kalabilen bir yaşam kozası çıkıyor.
Ortak kullanım alanları olan oturma odası, yemek odası ve mutfak evin birinci katında yer alıyor. Oturma odası açık renkler ve mid-century modern stilinin ikonik parçalarıyla karakterize oluyor. Oturma ve yemek bölümlerinin arasında kalan ve raf ünitesi olarak değerlendirilen seperatörlerin cam oluşu ışığın her iki bölüm arasında kesintisiz devam etmesini sağlıyor.
Bahçedeki yeşilliğin geniş pencerelerden içeriye dolduğu oturma bölümünde Danimarkalı tasarımcı Oliver Gustav imzası taşıyan bir kanepe ve hemen üzerinde dev boyutlu bir Venedik ayna kullanılıyor. Pencerenin önünde Vladimir Kagan stili, beyaz renkli bir kanepe, hemen yanındaysa Suriye işi sedef kakmalı bir sehpa yer alıyor. Sehpanın üzerindeki aydınlatma Michael Anastassiades tasarımı Tube Chandelier.
Yemek bölümünde abanoz, ceviz ve akçaağaç kullanılarak tasarlanmış, parlak cilalı Paolo Barracchia tasarımı bir yemek masası Cassina’nın 413 Cab modeli sandalyeleriyle birlikte kullanılıyor. Odanın iki köşesinde kullanılan hasır saksılar Atelier Vime, masa üzerindeki mermer sütunlar Monica James & Co.’dan. Sarkıt aydınlatma tasarım stüdyosu Apparatus’un Lariat 19 modeli. Duvarda görülen eser Kübalı sanatçı Luis Rodriguez Noa’nın bir işi.
Siyah ve beyaz hakimiyetindeki mutfakta ev sahiplerinin porselen koleksiyonu zevkli bir dekor oluşturuyor. Paslanmaz çelik mutfak adasının devamında yer alan şeffaf eklenti hızlı öğünlere hizmet ederken daha kalabalık sofralar için mutfakta bir de Saarinen tasarımı mermer Tulip masa bulunuyor. Aydınlatma Serge Mouille.
Giriş kat antrede evin atmosferiyle ilgili ilk ipuçlarını veren pembe renkli Pillow sandalye, karşısındaki duvarda Ruemmler marka no 123 modeli konsol kullanılıyor. Duvar aydınlatmaları Ingo Maurer’in Uchiwa modeli. Duvarlarda Muhsin Kunt, Ayşe Wilson, Komet, Michelle Jezierski, Daniel Fletcher ve Mark Chagall’ın işleri yer alıyor.
Ana yatak odasında Monica James & Co.’dan alınan çıtalı bir yatak, yatağın ardında kalan duvardaysa De Gournay’ın Rives du Bosphore isimli duvar kağıdı kullanılıyor. Başucu aydınlatmaları Kelly Wearstler tasarımı Cleo, üç kollu tavan aydınlatmasıysa Angelo Lelli’nin Arredoluce için tasarladığı bir model.
Evin dördüncü katında yer alan oda hem kütüphane hem de bir huzur vahası olarak işlev görüyor. Ahşap duvar kaplamalarının kullanıldığı odada Mario Bellini tasarımı Camaleonda kanepe başrol oynuyor. Philip ve Kelvin LaVerne tasarımı ve 1960 damgalı bir orta sehpa ve orijinal bir katlanan Thonet sandalye bu alanı tamamlıyor.