YAPAY ZEKAYLA TOKYO’DA BİR GEZİNTİ
İlk profesyonel fotoğraf makinemi aldığım 2017 yazında önce İsrail ardından Filistin’e seyahat etmiş, fotoğraf çekmeye başlamıştım.
İlk profesyonel fotoğraf makinemi aldığım 2017 yazında önce İsrail ardından Filistin’e seyahat etmiş, fotoğraf çekmeye başlamıştım. Bu seyahatte çektiğim fotoğrafların İspanya’daki bir dergide yayınlanmasıyla ben de cesaret bulmuş ve fotoğraf çekmeye devam etmiştim. Yapay zekayla tanışmamsa 2023 yılında oldu ve benzer bir döngüyle fotoğrafa, üretmeye ve sanata olan bakış açım dolayısıyla hayatım bir kez daha değişti. Yapay zekanın alışılagelmiş fotoğrafçılığa kattığı çok bariz bir zenginlik var. O da olmayanı oldurabilmesi. Bu özelliği keşfetmemin ardından ilk yapay zeka projem Muscular Theology* doğdu. Moda ve sanat fotoğrafçılığında yapamadıklarımı, aklıma kaydettiğim ancak çekme şansımın olmadığı tüm fikirleri, kimseden izin almadan ve kendi istediğim şekilde yapay zeka kullanarak yapma konusunda kendime bir söz verdim. Yapay zeka fotoğrafçılığı geleneksel fotoğrafçılıkta altı yılda yapabileceklerimi altı ayda yapmamı mümkün kıldı.
Sanayi313 benden AI aracılığıyla bir seyahate çıkmamı istediğinde bu seriye seyahat fotoğrafçılığı dışında kendi izimi de katmanın üzerine düşündüm. ‘Bir şehirde gerçekten iki günüm olsa, o iki günde biraz da aceleyle bolca yer görmeye çalışsam o hızda neleri yakalayabilirim? Neleri kaçırırım?’ gibi sorular zihnimde, aklıma kaydettiklerimi gerçekleştirme sözünün peşinde bu kez yapay zekayla Tokyo’dayım. Midjourney’nin mümkün kıldığı bu seyahatte sisli bir hafta sonunda Tokyo şehir merkezinde tek başımayım. Bir analog kamera ve birkaç siyah beyaz film rulosuyla semt pazarı, Harajuku gibi simge yerlerde Muscular Theology projemin de temelini oluşturan erkekleri fotoğraflıyorum. Gezdiğim sebze meyve halindeki bir Japon pazarcıyı, bir başka semtte spordan çıkmış erkekleri şip şak çekip yoluma devam ediyorum. Tüm bu hayal evrenini oluştururken Japon disko müzikleri dinliyorum ve ortaya bu seri çıkıyor. Hayaldi, gerçek oldu. İyi gezmeler!
*Muscular Theology hakkında
‘Muscular Theology benim spor salonunda vakit geçirmeye başlamam ve zihnime kaydettiğim görüntüleri fiziksel olarak fotoğraflamamın legal olmaması sebebiyle yapay zekaya başvurmamla ortaya çıktı. Hareket ve moda fotoğrafçılığı 2012’den bu yana odaklandığım iki araçtı. Ben bu ikiliyi yapay zeka aracılığıyla erkek bedeninin estetiğiyle buluşturmuş oldum. Bir anlamda kendi fantezi dünyamı yarattım.’