Hauser&Wirth Somerset’in açıldığı haberini alınca gidilecekler listemi hemen yeniledim. Arkadaşlarımı benimle gelmeleri için ikna etmem zor olmadı. Fazla detaya girmeden keyifli bir gün ve görsel bir şölen yaşayacağımızı garanti ettim, haksız da çıkmadım.

Bu kırsal kasabaya varınca, okları takip edip yemyeşil tarlaların arasından yürüyerek asıl hedefimize varıyoruz. Sanat, tasarım, mimari, gastronomi, peyzaj ve doğanın birlikte harmanladığı alana girer girmez bizi ABD’li heykeltraş Alexander Calder’in bir dış mekan enstellasyonu karşılıyor. Galeri mekanını gezip bahçeye çıkan kapıyı aralıyoruz. Kapıyı açınca hemen adımımı atamıyorum, karşımda uzanan alanın bir bahçe mi yoksa bir harikalar diyarı mı olduğundan emin olamıyorum çünkü. Orada birkaç saniye durup o anı görsel hafızama kaydetmeye çalışırken, bu rengarenk cümbüşün keyfini çıkarıyorum.

Hollanda’nın uluslararası tanınmış bahçe ve peyzaj tasarımcısı Piet Oudolf, tüm bu alanın peyzaj şemasını tasarlamış. “Oudolf Sahası” olarak adlandırılan bahçenin sonunda yassı bir taşa benzeyen Radić Köşkü oturuyor. Zaman kavramının varolmadığı utöpik bir yerdeymişsiniz hissi veren bu eşsiz yapı, Şilili mimar Smiljan Radić tarafından tasarlanmış.

1992 yılında Zürih’te Iwan Wirth, Manuela Wirth, Ursula Hauser ve 2000 yılında aralarına katılan Marc Payot tarafından kurulan Hauser & Wirth’ün Somerset dışında Hong Kong, Londra, New York, Los Angeles ve Gstaad şehirlerinde de adresi bulunuyor. Eğer görselliğe ve estetiğe meraklıysanız Hauser&Wirth Somerset’i mutlaka ziyaret etmelisiniz.