WATAMU
Doğu Afrika’da zamanın durduğu küçük bir sahil kasabası
Kenya kıyılarında yaşayanlar, sık sık “Polé, polé,” derler. Anlamı “yavaş, yavaş” demektir. Gerçekten de bu ufak balıkçı köyünde zaman uzayıp gider ve insanın yaşamdaki küçük ve manevi şeylerin farkına varıp değerini bilmesini sağlar. Watamu’yu tesadüfen keşfettim ve bu nasıl oldu hiç fikrim yok. Elbette birinden duymuş olmalıyım ki Google’a sormaktan kendimi alamadım. Google’da karşıma çıkan görüntülerin gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu düşünerek çok ciddiye almadım. Ancak daha sonra bir denemeye karar verdim. Kenya veya Afrika hakkında, özellikle Sahra Altı Afrika’sıyla ilgili her şey ama her şey ilgimi çekiyor bu nedenle her ne olursa denemek istedim. Pandeminin tüm şiddetiyle devam ettiği zamanlardı ve ben çok sıkılmıştım. ‘Ne kadar kötü olabilir ki’ dedim kendi kendime.
Gündoğumları, günbatımları, gelgitler, şekil değiştiren kumullar, gökyüzünün hızla değişip bin bir hale bürünmesi, pamuksu bulutlar, dans eden palmiyeler ve oyunbaz yunuslar, Mida Creek koyunda zarifçe süzülen dhowlar*, göç yolundaki kambur balinalar, makuti çatıları** ve yalın ayak, stressiz insanların polé polé yaşam tarzı. Tüm bunların, benim zihnimi, ruh halimi besleyip sakinleştirdiğinin farkına vardım.
Altın renkli günışığının o insanı sıcacık kucaklayışı, uçsuz bucaksız bakir kumsalların parlak beyaz kumları ve turkuaz renkli Hint Okyanusu’nun davetkar sakinliğiyle beni yeniden kendine çağırışı. Bunların hepsi, içimi minnettarlıkla doldurup ruhumu kabartan hisler; beni nazikçe cesaretlendirip belirlenmiş tüm sınırların ötesine geçerek kendimi geliştirmemi ve bunu yaparken de engin ve huzurlu hissetmemi sağlıyor. İnsan olmanın, var olmanın, yaşamanın, başka şekilleri de var ve bazen, her şeyin doğal akışında seyrettiği ekvatora yakın küçücük bir köy bunu fark etmenize yetebiliyor.
* Genellikle Arap yarımadası çevresinde kullanılan tek veya çift direkli üç köşe yelkenli.
** Makuti hindistan cevizi (Cocos nucifera) yapraklarının güneşte kurutulmasıyla elde edilen çatı kaplama malzemesi. Doğu Afrika’da yaygın olarak kullanılır.
Elimde cin tonik ile günbatımını yakalamak için bir ‘dhow’ ile denize açılmaktan asla sıkılamam.
Okul formaları bile gökkuşağı renklerine bürünmüş.
Papa Remo’nun olağanüstü manzarası denizin sıra dışı bir biçimde çekildiği bu kumsalı seyretme olanağı sunuyor.
Masai kabilesinin üyeleri, geleneksel giysileri olan kan kırmızısı Shuka sayesinde ülkede yaşayan diğer insanlardan hemen ayırt edilebiliyor.
Yörenin balıkçıları yakaladıkları deniz ürünlerini günlük olarak kapınıza getiriyor. Taptaze ve bol çeşitli bu lezzetlerden ıstakoz ise herkesin gözdesi.
Ufak sevimli dükkanlar ve küçük atölyeleriyle dolu Kilifi Plantasyonu Mombasa ile Watamu arasında iki saat süren yolda mola vermek için en ideal yer.
Mida Creek koyundaki Lichthaus adlı mekân, batan güneşe karşı içkinizi yudumlamanız için en ideal yer. Afrika’nın müthiş günbatımına karşı elinde kokteylinle güzel müzikler eşliğinde keyif yapmak gibisi yok.
İki saatlik bir araba yolculuğundan sonra kendinizi, çeşitli yaban hayvanlarının yaşam alanı olan Tsavo Milli Parkında bulacaksınız.
Hope Inn Hotel
