PEÇETELERDE NOTLAR, KARALAMALAR

Karantina günlerine geri bakınca kendinle ilgili neler keşfettiğini fark ediyorsun?

Düşündüğümden daha sabırlı biri olduğumu anladım. Beklemek, dinlenmek ve yalnız kalmak iyi geldi bana. İş ile dolan gün ve saatler boşa çıkınca biraz kendime döndüm, düşündüm. Üşengeçliğimden dolayı mutfaktan uzak kaldığımı anladım ve mutfakta daha çok zaman geçirmeye başladım. Her sabah rutin olarak yaptığım sporun değerini, yokluğunda daha da iyi anladım.

Karantina günlerinde peçetelere notlar aldığını, şekiller çizdiğini söylüyorsun. Bunu yapmaya seni teşvik eden neydi? Bu notların sana ne yönde ilham verdi?

Karantina sürecine hazırlıksız yakalandım. Taşınmayı planlarken yarı toplanmış bir evde kala kaldım. Not kâğıdı veya defter bulamayınca peçetelere yazmaya başladım. Sonrasında yazdıklarım, çizdiklerim hoşuma gitti ve saklanabilir bir anıya donuştu. Notlara baktığım zaman bazılarını anlamakta zorluk çeksem de hissi aklımda yer etti. Bir de Bebek Camiden duyulan “sokağa çıkmayın” anonslarını unutamıyorum.

Eylül ayında üç ay daha karantina olacak olsa, mimari açıdan evinde ne gibi önlemler alırsın?

Olmasın! Olursa daha donanımlı bir mutfak, daha büyük bir televizyon ve yanan bir şömine.
Evlerin böyle bir karantina zamanında sığınağa dönüşmüş olması, herkesin evlerine bakış açısını değiştirdi. Artık evler yapısal ve donanımsal olarak daha kapsayıcı olacak, içinde oturan bizlere ne hissettirdiği daha çok önem kazandı. Bu değişimi yorumlamak güzel bir farklılık olacak.

Ne kadar yaratıcı bir döneme gireceğiz, sıkışan bu dünyadan neler çıkacak acaba? Heyecan verici zamanlar geliyor. Sadece tasarım yeterli olmayacak, tasarımın arkasındaki hikâye, işlevsellik ve bilinçli tüketim öne çıkacak. Zaten başlamış olan bu değişim hızlanacak. Güzel bir sunum önemini korurken, sunumun içindeki anlam, netlik ve mesaj daha öncelikli olacak. Yemek, mobilya, sanat, mimari, hepsi nasibini alacak bence bu yeni durumdan.