SANATIN PENCERESİNDEN UFKA DOĞRU

David Hockney, yalnızca İngiltere’nin değil dünyanın en önemli ve ilham veren sanatçılarından biri, bu hepimizin malumu. Bugün, 83 yaşında ve üretmeye devam ediyor olmasının yanında sosyal izolasyon ve sanat kavramlarının kesişim kümesini hepimizden çok önce bulduğu gerçeği de hatırlanmaya değer.

Evde kalmanın bu denli normalimiz olmadığı günlerde, yaklaşık 10 yıl önce David Hockney’nin son derece özel şartlarda ürettiği eserler, geçtiğimiz aylarda bir kitapta toplandı: “David Hockney: My Window”. Taschen’den çıkan kitap, özellikle bugünlerde sık sık aklımıza geliyor, ne zaman camdan dışarı baksak Hockney’yi düşündürüyor. Kitabın kısa tarihine dönelim.

My Window, David Hockney’nin 120 dijital çiziminden oluşan bir koleksiyon. Ancak bu çizimleri özel kılan, yapımlarında kullanılan malzemeler ve yukarıda bahsettiğimiz özel şartlar: Kitaptaki tüm çizimler iPhone ve iPad ile, sanatçı yerinden hiç kıpırdamadan üretildi. Biz burada evlerimizde, aynı mevsimi belki pek de farkına varmadan yaşarken Hockney, 2009 ile 2012 yılları arası yaklaşık üç yıl boyunca her mevsimi özenle gözlemlemiş ve çağa ayak uydurmaktan geri kalmayıp, almış eline telefonunu.

Hockney’nin iPhone’u bir sanat enstrümanı olarak keşfi, 2009 yılına uzanıyor. Günümüzde hala pek çoğumuzun iPhone’un bazı özellikleriyle cebelleştiğini göz önüne alırsak, sanatçının çağının çok ötesinde bir sanatçı olduğuna bir kanıtımız daha oluyor. İlhamı ise tek bir pencereden, Yorkshire’daki evinin bir odasının manzarasından geliyor. Projesine (ki proje demek de pek doğru olmaz) başladıktan bir yıl sonra iPhone’un ekranı ona yetmemeye başlayınca, çizimlerini detaylandırmak, ışık ve renk kullanımını zenginleştirmek adına iPad’e terfi ediyor. Böylece onun 120 günü ölümsüzleşiyor.

Kitabın sayfalarını çevirdikçe, David Hockney’nin gözünden üç yıllık bir panoramaya tanıklık etmiş oluyorsunuz. Karlı günlerden bahar çiçeklerine, cama vuran yağmur damlalarından gökyüzünün renk değişimlerine kadar son derece incelikli gözlemleri sayfalardan taşıyor. Üstelik bunları yaparken 70’ini geçmiş olduğunu da unutmamak gerek. Hockney bugün yeniden hepimize umudu, tutkuyu ve kararlılığı hatırlatıyor.