‘The Design Museum’ (Tasarım Müzesi) ve ‘Habitat’ firmasının yaratıcısı Terence Conran dikkat çeken kişiliğinin ardında kendi deyimiyle mütevazi tasarımlarıyla zamanın ötesinde bir ruh.
İyi yaşanmış, her dönemi farklı bir ilham kaynağı olan bir hayat onunkisi. Geniş bir ailesi olan tasarımcı, yaratıcılığı ve üretkenliği genç yaşta çocuklarına da bulaştırmış olmalı ki oğulları Sebastian Conran ve Jasper Conran İngiltere’nin başarılı tasarımcılarından. Herkesin adından sıkça söz edeceği, hep girişim ve dönüşümlerle hatırlanacak detaylarla dolu bir biyografi. Terence Conran, 12 Eylül 2020’de, 88 yaşında hayata veda ederken arkasında onunla gurur duyan büyük bir kitle bıraktı. Bence bu kadar donanımlı ve üretken insanların bu dünyada torpili olmalı. Çünkü ne kadar çok var olurlarsa ışıklarıyla dünyayı o kadar çok aydınlatıyorlar.

İngiliz tasarımcı Sir Terence yenilikçi bir mimar, restoran sahibi ve yazardı. Kariyerinin ilk basamaklarını kendi tasarladığı mobilyaları satarak çıkan Terence Conran’ın, ilk iş tecrübesi ‘Festival of Britain’ (Britanya Festivali) için Queen Elizabeth’in mimarı Dennis Lennon ile çalışması oldu. Bu iş maaşlı olarak çalıştığı ilk ve son iş oldu. ‘Central School of Art and Design’da’ tekstil eğitimi aldığı sırada Pop Art’ın öncülerinden İskoç Eduardo Paolozzi ile workshop yapmaya başlamasıyla gelen, tasarım dünyasını yeniden şekillendirme dürtüsü, Britanya’nın en ikonik figürlerinden biri haline dönüşmesini sağladı.

1952’de ‘Conran & Company’ ismiyle kurduğu firmayı Notting Hill’deki bir bodrum katında açarak mobilyalar satmaya başladı. 1956’da yılında ‘Conran Design Group’u’ kurdu. Bu isim altında yaptığı ilk iş; mini eteği tasarlayarak dünyayı değiştiren moda ikonu Mary Quant için Knightsbridge’de tasarladığı mağaza oldu.

Conran, 1964 yılında Chelsea, Fulham yolundaki ilk ‘Habitat’ mağazasını açtı. O sıradaki eşi Caroline Herbert ile beraber savaş sonrası yeni gelişen genç müşteri kitlesine zevkli ve trend belirleyen mobilyalar, sanat, ev ve aşçılık ürünleri sattı. Habitat bu şekilde, savaş sonrası tekdüzelikten kopmak isteyen yeni nesil müşterilere bütçeye uygun modern tasarımlar sunabildi. Ev eşyalarına ve mobilyalara çağdaş ve modern bir bakış açısı kazandırdı. 1966 yılında Habitat; Manchester, Brighton ve Glasgow’da yeni şubeler açtı.

Habitat, Conran’ın perakende piyasasında sıçrama tahtasıydı. Ardından Storehouse Group’ un kurucusu olarak ‘Heal’ markasının mobilya işlerini satın aldı, ‘British Home’ mağazalarını ve ‘Mothercare’ i’ yönetti. Pek çok dalda işler yapan tasarımcı 79 yaşında, ‘Marks & Spencer’ için yeni bir mobilya serisi tasarlayarak kitlesel pazar perakendeciliğindeki başlangıcına geri döndü.

Ayrıca tasarım ve yemek hakkında çok sayıda kitap yazarak İngiltere’nin bu konulardaki eğilimlerine yön veren isimlerden biri oldu.

Ikea firması henüz İngiliz kıyılarına gelmediği yıllarda, de-monte satılan ve müşterilerin kendi kendine evde monte ettikleri mobilyalara öncülük etti.

1972 yılında, Fulham yolunda bulunan orijinal Habitat mağazasının bulunduğu yerde ilk ‘The Conran Shop’ mağazasını açtı. Bunu kısa süre sonra Paris, New York ve Japonya’daki ‘The Conran Shop’ mağazaları takip etti.

Conran’ın başyapıtı şüphesiz 1989’da Butler’s Wharf’taki eski bir muz deposunda kurduğu ‘The Design Museum’. Müzeye olan bağlılığı ve desteği, hayırsever kişiliği pek çok ödüle layık görülen Terence, 2011 yılında ‘The Design Museum’da’ 80. doğum gününe denk gelen bir monografik serginin konusu oldu.

Tasarım dünyasında ses getiren işlerinin yanı sıra gastronomi alanında da girişimleri oldu. İlk olarak 1950’lerde Londra’da ‘Soup Kitchen’ ve ‘Orrery’ restoranlarını açarak başladı. Bu girişimi, bir dizi restoran takip etti. 1991 yılında Londra, Paris, New York ve Japonya’da restoran, otel ve bar işletmeciliği yapan ‘Conran Restaurants Group’ u kurdu.

Başından dört evlilik geçen Sir Terence Conran’ın filmlere konu olabilecek hayatı gelecek nesiller için ilham kaynağı niteliğinde…