SANATÇI İKİLİSİ HA:AR’DAN NEW YORK’A AŞK MEKTUBU VE NFT ÜZERİNE YORUMLAR

İkili sanatçı ha:ar (heykeltıraş Hande Şekerciler ve yeni medya sanatçısı Arda Yalkın) yeni eserleriyle Londra’daki JD Malat Gallery’deler. 13 Ocak – 12 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen sergide ikilinin plastik sanatlar ile yeni medya teknolojisi arasındaki kesişimi keşfettikleri yeni çalışmaları yer alıyor. Şekerciler’in “ecstasy” adlı heykel serisi ve ha:ar’ın light box çalışmaları ile NFT’leri sanat meraklılarıyla buluşuyor.Hande bizim için bir aşk mektubu yazdı. Arda ise bugünlerde bizleri meraka sokan NFT’leri yorumladı.

Sevgili New York,

Bu bir aşk mektubu… Bu yaşıma kadar yaşayıp da en sevdiğim şehirlerden birine adanmış. Gariptir aslında çiçek böcek, orman severim ben. Ve hatta bazen bir bahçede ufak bir ağaç olduğumu hayal ederim; esen rüzgarla hafif hafif salınan. Ne var ki o bahçede asla bulamayacağım bir hareket, sakinlik ve fırtına var sende. Bir yandan aynı o bahçedeki ağaçlar gibi yaprakları birbirine değmeden yaşanan, bir yandan da her an yeni fikirlerle, yeni tanışıklıklarla yağmur sonrası taşan dere yatağı gibi dolan taşan. Başka türlü bir orman New York…

Bu bir aşk mektubu… Uzun uzun yazmak istediğim ama cümleleri düşünürken hayallere daldığım için unutup gittiğim. Metropolitan’ın koridorlarında kaybolduğum, çıkıp parkta oturduğum, mahalle festivallerinde neşeyle dans ettiğim hayaller….

Sevgiler

Hande.

 

Arda’nın NFT yorumu: İlk kez Aralık 2019’da Miami’de katıldığımız bir fuarda kripto sanat ekonomisi iletanıştık. Eve Sussman’ın 89 seconds at Alcazar adlı bir videosunun sanatçı edisyonu 89 seconds Atomizedadı altında 20×20 piksellik tokenize parçalar hâlinde satılıyordu. Videonun parçalarını alanlar kendi aralarında oluşturdukları piyasada ellerindeki “atom”ların ticaretini yapabiliyorlardı. Açıkçası ben blok zincir teknolojisininbir tür alternatif ekonomiden çok kolektif üretim yöntemi olarak kullanıldığını hayal ediyordum ve kripto sanat konusunda ne kadar cahil olduğumu o zaman anladım. Biz 1.5 seneden beri blok zincir teknolojisiniöğrenmeye çalışıyoruz.  Açıkçası çok geniş bir alan, onlarca yaratıcı uygulama var ama şu anda konuştuğumuz, sanat piyasasını ayağa kaldıran en primitif yöntem; basitçe bir dijital veriyi benzersiz,kopyalanamayan, çoğaltılamayan   bir kod ile işaretlemek olarak özetlenebilir. Bu benzersiz kod satınalındıktan sonra ikinci seviye pazarda da anında alınıp satılabiliyor.

Motion design geçmişim sayesinde şu anda patlayan NFT estetiğini ve      arkasındaki kültürü çok iyi okuyabiliyorum ve bu kültürün, yarattığı ekonominin bu hâliyle sürdürülebilir olduğuna inanmıyorum. NFTkültürünün artık tekliyor olsa da konvansiyonel sanat piyasasının alternatifi olduğuna da inanmıyorum. Bizbasitçe, zaten bilgisayar kullanarak ürettiğimiz eserlerin tek edisyonluk birer NFT’sini yayımladık aslında.Beklemediğimiz ilgiyi de gördü ama bu akışa   kapılmak gibi bir niyetimiz yok. Öte yandan, kısa sürede dünyanın türlü yerinden insanlarla tanıştık, İsviçre ve İtalya’da ulusal televizyonlarda NFT’lerimiz hakkındayayınlar yapıldı. Yeni medya sanatçılarının iletişim, yardımlaşma ve organize olma becerileri gerçekten benzersiz. Bu da konvansiyonel sanat piyasasında olmayan, bambaşka bir deneyim.