İSTANBUL’UN KÜLTÜREL MİRASI KORUMA ALTINDA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin girişimi olan İBB Miras projesi şehrin kültürel hafızasında izi olan, ancak çeşitli sebeplerle ihmal edilmiş yapıları aslına uygun şekilde restore ederek topluma geri kazandırıyor. Yüzyıllar boyunca İstanbul’da yaşamış tüm toplulukların mirasını yücelten bu girişimi İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’tan dinliyoruz.
Paper İBB Miras projesinin misyonunu bir kez de sizden dinleyebilir miyiz?
Mahir Polat İBB Miras’ı 2019 yılında yeni yönetim döneminde göreve geldiğimizde kurduk. İstanbul’daki araştırmalarımıza göre envanterde 35.210 kültür varlığı bulunuyor. Bu da Türkiye’deki kültürel varlıkların üçte birini oluşturuyor. Bu büyük bir tarihi ve kültürel zenginlik. Kültür varlıklarının korunup restore edilmesi hem bugüne alan açılması hem de geleceğe miras bırakılması açısından elzem. Bu kolay bir iş değil. Restorasyon için gerekli izinlerin alınması, projelendirme süreçleri, uygulama alanında gerekli uzman tecrübeye sahip ekiplerin bir araya getirilmesi şart. Bunun da ötesinde bu çalışmalara rehber olacak genel bir vizyon ve kapsamlı bir yol haritası gerekli. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu yönetiminde ortaya konulan vizyon, İstanbul’un kültürel ve endüstriyel tarihi mirasına bütünlükçü şekilde, ayrımcılık yapmadan sahip çıkmak. İBB Miras’ın ekip ruhuyla hareket eden 306 kişilik uzman kadrosuyla renovasyon projelerini şeffaf ve katılımcı bir şekilde gerçekleştiriyoruz.
P İstanbul tarih boyunca medeniyetlerin beşiği olmuş bir kent. Dolayısıyla bu kentin dört bir tarafında metruk haldeki tarihi binalarla karşılaşmak mümkün. Bu tür binalarla en sık karşılaştığımız semtler hangileri? Sizin çalışmalarınızın diğerlerine kıyasla yoğunlaştığı bir semt var mı?
MP Çalışmalarımız bütün kent genelinde sürüyor ve irili ufaklı hizmet verdiğimiz 1.200 lokasyon bulunuyor. Bununla birlikte İstanbul’un tarihi bölgeleri çoğunlukla İstanbul’un tarihte ana coğrafyası olan Fatih, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş, Şişli gibi ilçelerimizde yer alıyor. Son dönemde ilerlettiğimiz ve hızla İstanbul’un kültür-sanat yaşantısına kazandırmaya çalıştığımız alanların başında İstiklal Caddesi ve Galata ile Fatih ve Eyüpsultan bölgelerimizdeki çalışmalara vurgu yapmak yerinde olacaktır. Beyoğlu semtini örnek verecek olursak, birbirini tamamlayacak şekilde hayata geçirdiğimiz çalışmalarla Taksim Meydan’da tarihî Maksem’in restorasyonuyla başlayan kültür sanat aksı, Beyoğlu Sineması’ndan geçerek Galatasaray Meydanı’ndaki sergilere bağlanacak. Ardından Muammer Karaca Tiyatrosu’yla devam edip şehrin yeni sanat ve tasarım merkezi Botter Apartmanı’na uzanacak, sonrasındaysa Tünel Meydanı’ndaki Metrohan’la buluşacak. Bu yapıların kültür sanatı odağına alan yeni işlevleriyle İstiklal Caddesi’ne katacağı canlılık, Galata’da yine İBB Miras’la yeni bir başlangıca hazırlanan 250 yaşındaki St. Pierre Han ile güçlenip Karaköy’deki Kuyumcu Han’ın enerjisiyle şehre yayılacak.
P 20. yüzyıl başlarından kalma binaların yakışıksız makyajlarla ticari alan olarak kullanıldığı manzaralarla gitgide daha fazla karşılaşır olduk. Bu durumun sebepleri nedir ve daha da önemlisi sonuçları sizce neler olacak?
MP İstanbul kültürel miras yönünden dünyada eşine rastlanmayacak nitelikte bir şehir. Dünyaya baktığımızda özellikle Avrupa’da en ufak kültürel miras alanı bile en kuvvetli şekilde korunup, restore edilip kentsel bir çekim merkezi haline getirilirken elimizdeki bu uçsuz bucaksız mirasın değerini çok daha iyi bilmeliyiz. Tüm hemşerilerimizden bu bilinçle hareket edip mirasımıza hep birlikte sahip çıkma gerekliliğini tekrar tekrar vurgulamak isteriz. Kültürel ve endüstriyel miras, üzerindeki yaşanmışlık hissi ile var olur ve değerlidir. Ayrıca harabe estetiği kavramını da önemsemeliyiz. Son yıllarda vatandaşlarımızda bu bilinç yayılmakta ve bize özel mülklerde yaşanan yakışıksız restorasyon uygulamaları veya bozmalar yönünde vatandaşlık bilinciyle hareket edenlerden şikayetler gelmekte. İstanbul tarihiyle var olan bir şehir ve şehrin bellek katmanları oldukça iç içe geçmiş durumda. Bu katmanlar bir bütün olarak korunmalı ve tabiri caizse, üstleri basit bir sıvayla kapatılmamalı. Bu tür uygulamalar değer katmaz, tam tersine o mirası basit ve değersiz kılar. Şehrimiz eşsiz bir şehir, onun sıradanlaşmasına izin vermemeliyiz. Ayrıca kültürel miras alanları yaşanmışlık hissiyle insanlara ilham veren alanlardır. Sanat, kültür, moda, tasarım, mimarlık, iç mimarlık, edebiyat, müzik gibi yaratıcı alanlarda emek verenler bu yaşanmışlıktan ve tarihten ilham alarak eşsiz eserler ortaya çıkarır, değer yaratırlar. Yanlış veya etik olmayan restorasyon uygulamaları şehri sıradanlaştırır ve yaratıcılığa ilham olmaktan uzaktır. İnsanlarımızın geçmişimizle olan bağlarını kaybetmeleri şehrimizin başına gelebilecek büyük bir felakettir.
P İstanbul’daki tarihi eser niteliği taşıyan binaların restorasyonları için alınması gereken izinlerin ek maliyetlere sebep olduğunu ve bu izinlerin çıkmasının uzun zaman aldığını biliyorum. Size göre bu durumun düzenlenmesi tarihi binaların layığıyla restore edilmesi konusunda yeterli olur mu?
MP Restorasyon izinleri ve projelendirme süreçleri uzun, meşakkatli ve maliyetli bir iş. Bu sebeple bazı vatandaşlarımız sürece hiç girmeden hızlı ve ucuz ilerlemek adına yanlış uygulamalara yönelebiliyor. Ancak mesele sadece bürokratik değil. Bazı vatandaşlar tarihi binalara sıradan bir gayrimenkul muamelesi yapıyor, kültürel ve tarihi önemini ya hiç bilmiyor ya da bilinçsizce küçümsüyor. Öncelikle bilinci arttırmalıyız. O binalardaki ufacık bir detayın bile geçmişimizden izler olduğunu anlatmalı, doğru bağlama oturtmalıyız.
P İBB Miras bünyesinde tarihi çeşmelerden çok katlı binalara varan farklı ölçeklerdeki yapılar üzerinde çalışıyorsunuz. Konservasyonu yapılacak yapıları hangi özelliklerine göre belirliyorsunuz?
MP Şunu belirtmek isteriz ki biz konservasyon konusunda hiçbir ayrımcılık yapmıyoruz. Bu şehirden geçmiş ve bir iz bırakmış her kültürü, her topluluğu mirasımızın bir parçası sayıyoruz. Konservasyon konusunda tarihi ve kültürel önem bizim için önemli bir kriter. Bir diğer kriter de konservasyonu biz yapmazsak alternatifin ne olduğu. Eğer konservasyonu yapılacak yapı özel mülkse nasıl bir yol izlenmeli. Bunlar üzerinde durduğumuz sorular.
P İBB Miras’ın restorasyon prensibini ‘binalara güncel fonksiyonlar kazandırarak yeniden kullanıma açmak’ olarak mı yoksa ‘binaların orijinal özelliklerini yeniden ortaya çıkararak korumak’ olarak mı tanımlarsınız?
MP Binaların orijinal özelliklerini ortaya çıkarmak bizim üzerine çok düştüğümüz bir nokta. Botter Apartmanı’nı örnek verebiliriz. İstanbul’daki ilk Art Nouveau yapı olan İstiklal Caddesi üzerindeki bu apartman İstanbul’un Avrupa tarzındaki ilk modaevinin de bulunduğu yer. Biz Botter’in giriş katını tekrardan bir tasarım merkezi haline getirerek 2023 yılında Unesco Tasarım Şehri unvanımızla açacağız. İstiklal Caddesi üzerinde yürüttüğümüz ve bir bütünsellik içerisinde ele aldığımız diğer projelerse Tünel’deki Metro Han, Muammer Karaca Tiyatrosu ve Beyoğlu Sineması. Bu binaları yakın zamanda tamamlayıp İstiklal Caddesi’nin kültürel-düşünsel hayatına kapsayıcı, demokratik ve özgürlükçü alanlar olarak kazandıracağız. Endüstriyel miras alanlarındaki çalışmalarımızda da orijinal özellikleri ortaya çıkarıyoruz. Örneğin Haliç kıyısındaki Feshane binamız. Burası bizim restorasyonunu yapmaktan büyük heyecan duyduğumuz bir alan. 150 yıllık orijinal Belçika dökümü çelik sütunların taşıdığı, kırmızı tuğlalı duvarlarıyla büyük bir harabe estetiğine sahip dev bir alan. Venedik Bienali’ne ev sahipliği yapan Arsenale bölgesi gibi 2023’te gerçekleşecek açılışından sonra kültür sanat odaklı çok önemli etkinliklere ev sahibi olacak. Ancak tabii ki burada endüstriyel geçmişe vurgu yapmakla beraber buranın artık bir fabrika olarak kullanılması söz konusu değil. O alanı uluslararası bir sanat alanına çeviriyoruz. Bu gibi alanlarda tarihi fonksiyonlara bir atıf ve onlardan bir ilham almamız söz konusu. Özellikle Haliç bölgesi post-endüstriyel bir dönüşüm içerisinde. Biz olanı koruyup, buranın liman tarihine vurgu yaparken şehir merkezinde kalan bu alanı bir yaşam merkezi haline getirmeye çalışıyoruz.
P Konservasyonu tamamlanan binaları kültür ve sanat merkezleri olarak hayata yeniden kazandırıyorsunuz. Projelendirilmesi planlanan tüm binalar benzer fonksiyonlarla mı hizmet verecek?
MP Aslında biz kültür-sanat merkezi tabiri yerine artık kapsayıcı, demokratik, özgürlükçü, içinde herkese yer olan bir yaşam merkezi tanımını ön plana çıkarıyoruz. Restore ettiğimiz alanların günlük yaşamın bir parçası olduğu, bunun kalbinde de yaşamı güzel kılan kültür-sanatın olmasını hedefliyoruz. Yerinde incelediğimiz dünya örnekleri arasında Oslo’daki liman bölgesinin dönüşümü; opera-bale binası, Deichman kütüphanesi, Munch Müzesi, Norveç Ulusal Müzesi’ni içeren alan, beğendiğimiz çalışmalar arasında. Bir diğer örnekse Londra’nın Southbank bölgesi. Southbank Centre, Milli Tiyatro, Tate Modern’ın yer aldığı bu aks başarılı bulduğumuz bir örnek. Berlin de özellikle kamu ve özel inisiyatifler arasında denge kurup şehrin merkezinin nasıl hem yaşam hem de turizm merkezi olduğunu görmek açısından önemli bir örnek.
P İBB Miras bünyesindeki projelerin saha çalışmalarını yapan ekip içerisinde hangi uzmanlık alanlarından insanlar bulunuyor?
MP Farklı konularda uzman ve hepsi bir araya geldiğinde güzel işler çıkaran değerli bir ekibimiz var. Ekibimizde restorasyon uzmanları, mimarlar, sanat tarihçileri, müzeciler, arkeologlar bulunuyor. Ancak burada önemli olan sadece uzmanlık değil; ekip arkadaşlarımızın hepsi İstanbul’u canı gönülden seven, ona sahip çıkmak, korumak, kollamak için yanıp tutuşan insanlar. Hem uzmanlık hem de şehrimiz için gönül birliği olunca güzel işler ortaya çıkıyor.
P 2023 yılı içerisinde tamamlanması planlanan projeler hangileri?
MP Yakın zamanda Yerebatan Sarnıcı, Tarihi Kara Surları (Kara Surları Ziyaretçi Merkezi Mevlanakapı ve Silivrikapı), Tarihi Cendere Terfi İstasyonu (Cendere Sanat Müzesi), Moda İskelesi, Fener Taş Evler (Haliç Sanat) tamamladık. Önümüzdeki yıl içinde de Feshane, Muammer Karaca Tiyatrosu, Haldun Taner Tiyatrosu, St Pierre Han, Anadolu Hisarı, Bukoleon Sarayı, Botter Apartmanı, Rumeli Hisarı, Tünel Metrohan, Beyoğlu Sineması ve Yedikule Gazhanesi projelerini tamamlamayı planlıyoruz. @ibbmiras