Dergi Okuması: Apartmento, Luncheon, Yolo…

Apartmento

Bugün dünyanın farklı köşelerinde ve dillerinde yayınlanan olabildiği kadar niş ve tematik dergilerin sayısı, “yan yana diz, Çin Seddi’ni bulur” diye abartacak noktaya geldiyse, bu fotoğrafın baş mimarlarından biridir, Apartmento.

Bağımsız yayıncılıktaki en büyük başarı, orijinal bir fikir ya da zengin bir sunumdan çok, en basitinden ayakta kalmaksa şayet, 10 sene boyunca katlanarak büyümesi, yerini daha da sağlamlaştırması Apartmento’yu daha özel kılıyor.

Şık dekorasyon dergilerinde önümüze sunulan steril, minimal ve her köşesi kusursuz ev stili formatını buruşturup en tasarım çöp kutusuna fırlatması, modern insanın rahat nefes alabilmesi adına yapılacak en şık hareketti. Hayatın ve evin en karmaşık çıktığı fotoğrafta bile özgün büyüsünden bir şey kaybetmediğini hatırlattı. Kaotiğe, düzensizliğe ve yaşanmışlığa düzdüğü sessiz özgüler sayesinde.

Luncheon

Modayı tersten giymesi, gastronomiyi yemeğin sonundan başlayarak servis etmesi, sofraya sanatın ve kültürün en çiğ ve doğal halini, üzerindeki tozu toprağı silmeden koyması, Luncheon’u, hiçbir yayında bulamayacağınız özgün bir kıvama soktu. Upuzun boyu nadir taşıyan hafif ve narin Fransız kadınlar gibi. Yaş aldıkça daha da karizma basma potansiyeli de aynı Fransızlıkta.

Yolo Journal
Yolo’nun sayfalarına ve Instagam paylaşımlarına dikey düşmek, Karantina dönemini mavi yoluculukta geçirmek gibi. Üstelik hep günün en sevdiğiniz saatindesiniz: deniz çarşaf, güneş tembel, gök parlak, rüzgâr sakin. Campari’nin içine attığınız buz erimemiş, mavili beyazlı havlu yeni kurumuş. Denizde olmak ömür uzatıyorsa, Yolo okumak, her gün kemiklerinize iyi gelsin diye aldığınız vitamin hapı gibi.