Buna şaşırabilirsiniz ama kahve, petrolden sonra dünyadaki ikinci büyük pazar konumunda! Kimi zaman çelik ve tahıl kahvenin önüne geçse de kahve genelde ikinci sıradaki yerini koruyor. Bu bilgiyi iki yıl önce Torino, İtalya’daki Lavazza Eğitim Merkezini ziyaret ettiğimde edindim. Dünyanın dört bir yanında insanlar, kahvenin üstüne neredeyse hiçbir şey tanımıyor. Bu hiç aklınıza gelir miydi?

Bu durumda, son birkaç yüzyıldır insanoğlunun en çok kafa yorduğu konulardan birinin bir fincan kahve hazırlamak üzere yeni yöntemler geliştirmek olduğuna şaşırmamak gerekir. Hane başına düşen kahve gereçleri şu kriterlere göre belirlenir: 1) Yaşınız 2) Kahveye olan sevdanız 3) Oyuncaklara olan sevdanız 4) Evden eşya atma konusundaki beceriksizliğiniz. Ben bu dört başlıkta da yüksek puan alanlardanım. Fakat en önemlisi beşinci kriter. Buna bir nevi-i manevi unsur veya işin ruhani yanı da diyebilirsiniz. Bana katılır mısınız bilmiyorum ama kahvenin, kahve kavurma veya öğütme aletinde, teneke veya pakette, kahve makinesinde veya fincanda olması fark etmez. Kahvenin kokusu tadından daha iyi değil midir? Biz kahve severler için bu sonsuz bir eziyet ve tatminsizlik nedeni. Mütemadiyen imkânsızın peşindeyiz. Kuvvetli, kompleks, kıyas götürmez aromasını içimize çekeceğimiz o kahveyi içmenin yolunu arar dururuz. İşte bu yüzden 18 çeşit kahve cezvesi alır ve bir yenisini daha almaya her daim hazır oluruz. Ve bu yüzdendir ki pek çoğumuz dönüp dolaşır espresso’ya gelir.

Peki neden espresso? Espresso bizlere, kavrulmuş kahve tadını ve aromasını en iyi şekilde ortaya çıkarma imkânı verir. Espresso kahve çekirdeğinin cinsi değil, kavurma metodu ya da öğütme şeklidir. Bir fincan kahveyi pişirme yöntemidir. Prototipi 1800’lerin ortasında Paris’te yapılmıştır. Ket denen (aynı zamanda demleme sepeti ya da portafilter veya filtre tutucu olarak bilinen) parçanın makineye eklenmesiyle çalışır. Acaba ne kadar sert bastırmalıyım? Kahve partiküllerini yerinden oynatmak için sepeti önce yanlara doğru hafifçe dokundurtmalı ve sonra yine dibe doğru bastırmalı mıyım? Yoksa sadece bastırmalı mıyım? Veyahut bastırıp çevirmeli miyim? Peki ya sıkıştırılmış kahvenin üst kısmı kusursuz biçimde düz ve pürüzsüz anma eğimliyse? Zamanla bu tip takıntıların sağlıksız ve çarpık olduğunu hissetmeye başladım.

Jeffrey L. Steingarten’ın ‘”Yediğim Bir Şeylerden Olmalı” adlı kitabından