KATLANAN VE DANS EDEN FORMLARA SAYGI DURUŞU

Atom bombası, plise, Steve Jobs ve parfümler… Birbirinden bağımsız gibi görünen bu detayları hayatında birer mihenk taşına çeviren tasarımcı Issey Miyake’yi uğurluyoruz.

80’lerin moda sahnesini Japon kültüründen podyumlara taşıdığı kumaş katlama teknikleriyle, 90’ların popüler kültürünüyse her konuşmasını simsiyah boğazlı kazağıyla yapan Steve Jobs’un stiline olan katkısıyla domine eden isim: Issey Miyake. Hiroşima’da atom bombası patladığında 7 yaşında olan ve röportajlarında bu dönemden “gözlerimi kapadığımda çoğu insanın asla hatırlamak istemeyeceği o sahneleri dün gibi hatırlıyorum” sözleriyle bahseden Miyake’nin tasarım merakı kız kardeşinin moda dergilerini kurcalayarak başlıyor. Küçüklüğünde dansçı olmak istese de bu dergilerin etkisiyle Tokyo’da grafik tasarım okumaya ve sonrasında Paris’e taşınmaya karar veriyor. Guy Laroche ve Hubert de Givenchy için asistanlık yaptığı bu dönemde günde 50 ile 100 arasında çizim yaptığı söyleniyor. Yaratım sürecini insan formundan aldığı ilhamla geliştiren ve modanın estetik gözükmek kadar insanları rahat ettirme fonksiyonunu da bulundurması gerektiğini savunan Miyake, 1970’te Tokyo’ya dönerek kendi tasarım stüdyosunun ilk adımlarını atıyor.

Formlardan aldığı ilhamın büyük çoğunluğunu eğlenceli ve alışılmadık tasarımların sahibi Amerikalı mimar Isamu Noguchi’ye, geometrik şekillere tutkun moda tasarımcısı Madeleine Vionnet’ye ve devamlı olarak gezdiği müzelerde karşısına çıkan Giacometti ile Brancusi heykellerine borçlu olduğunu söyleyen Miyake; 80’lerin sonunda keşfettiği kumaş katlama tekniğiyle tüm bu büyük ustaların tekniklerini harmanlıyor. Kumaşın dikildikten sonra özel kağıtların arasında katlanarak sıcak buhar uygulamasıyla preslendiği bu teknik hem havada süzülen formlar yaratmasına hem de kıyafeti giyen kişinin içerisinde rahatça hareket edebilmesine olanak tanıyor. Bu metodu kullanarak dansçılar için ideal kostümler yaratabileceğini fark eden Miyake, Frankfurt Bale topluluğunun kostümlerini tasarlıyor. 1994 yılında çıkardığı ve halen nerede görülse anında Miyake tasarımı olduğu anlaşılan “Pleats Please” koleksiyonuna da ilhamı bu iş birliği veriyor. Son dönemde trend haline gelen “kolay taşınabilir, hafif, buruşmayan, cinsiyetsiz” temalarının hepsini 30 sene önce tek koleksiyonda birleştiren İssey Miyake’nin ileri görüşlü tasarım anlayışı, tek parça kumaştan ürettiği ve A–POC (A Piece of Clothing) adını verdiği kıyafetlerle MoMa’nın sürekli koleksiyonuna dahil oluyor. Yayın hayatına 1962’de başlayan çağdaş sanat dergisi Artforum’un 1982 kapağında gördüğümüz İssey Miyake tasarımı elbise bu cesur ve dahi aklın bir ürünü olarak halen güncelliğini koruyor.

Hayatı boyunca pek çok ressam, fotoğrafçı ve heykeltıraş ile iş birlikleri yapan, Japonya’ya katkılarından dolayı 2010’da ülkesinin en yüksek nişanı olan Order of Culture nişanına layık görülen tasarımcı 84 yaşında aramızdan ayrılırken geriye bir moda markasından çok daha fazlasını bıraktığını tüm hikayesiyle bir kez daha kanıtlıyor.