BİR KIŞ MASALI
Fazlalıklarıyla mutlu insanlar gibi.
“Hayata bir kere gelmişiz” gülümsemesi suratındaki baki.
Bir de çizgili giyinip duruyor ki olduğundan daha da kısa, tıknaz ve kilolu gözükmüş; oralı değil.
Dile gelse konuşsa, kolları olsa uzansa; sıcaklığı koca kış bütün yürekleri ısıtmaya yeterdi.
Kar, kış demeden gülmek bir mutfak malzemesine bu kadar mı yakışır…
Çorbasını yap, rengi ruhunu açsın; çekirdeğini fırınla, masalın çerezi olsun.
Gastronomik rüyaları, çocuksu kıkırdamaları, aile sofraları yutmuş; her cümlede anlamı dışında kullanılmaktan az biraz başı dönmüş.
Bal. Kabak.
İki huyu, suyu benzemezin birleşimden doğan bir tür kış fıkrası.
Cadılar Bayram merasimiyle ile beraber, farklı suratlarda, hinlik ve cinliklerde, bazen kapı kenarı süsü bazen şömine başı dekoru olarak kendini gösteren.
Yılbaşı arifesinde illa ki özel bir mönüyü hak eden.
Cins cins. Dilim dilim.
Hakkında bilinmesi gerekenler:
Baharat çok sever. İster çorbasına ister tatlısına, biraz tarçın biraz karanfil iyi gider.
Çekirdekleri mutlaka fırına. Kavurup yemelik.
Haşlayınca ayrı bir havaya gider: Haşlayınca. Tarçın ve tozşekeri ile püre haline getirin. Soğuyunca tel kadayıfla fırınlayın.
Çorbası için somon rengi ve yarı sert kabuklu olanı (Musquee Provance) size manavdan göz kırpar. Çorba için ideal cinsi budur. Beyaz ve sert kabuklu olana ise “Kestane kabağı” derler.