MADRID

De Madrid al cielo*

Sadece geniş caddelerini süsleyen Barok, neo-klasik ve kimi zaman brutalist özellikler taşıyan binalarıyla değil, zengin gastronomi sahnesi ve sanat varlıklarıyla da gerçek bir cazibe merkezi Madrid. Bu şehir sizi müzelerinin kalıcı koleksiyonlarında yer alan bir eserle ya da bir restoranının imza yemeğiyle kendisine çekebilir. Yemek rezervasyonunuza giderken gördüğünüz pastaneye karşı koyamayıp yolda küçük bir tatlı atıştırabilir, müze gezerken o güne kadar haberdar olmadığınız bir eser karşısında varoluşunuzu sorgulayabilir, bir Flamenko gösterisi izlerken sahneden size ulaşan tutku yoğunluğuyla baştan çıkabilirsiniz. Sizi buraya getiren sebep ne olursa olsun, Madrid’den yalnızca karnınızı ve gözlerinizi değil ruhunuzu da beslemiş olarak ayrılırsınız. Ve Avrupa seyahatlerinin ezbere alınmış rutinlerine büyülü alternatifler sunan bu şehre arayı çok da açmadan mutlaka geri dönersiniz.

*Madrileño’ların kullanmayı çok sevdiği bu deyiş “Dünyanın hiçbir yerinde Tanrı’ya Madrid’de olduğun kadar yakın olmazsın.” anlamına geliyor. Bu söz şehirde sık sık karşınıza çıkan melek, pegasus veya benzeri mitolojik sembollerle süslü binalara gönderme yapıyor.