Bu yaz tatil risk demek, korona demek derken şehirlerde kaldık. Geçtiğimiz yılların anılarıyla tatil yapıyoruz…

Akşamüstü serinliğinde, güneş teninizi usul usul terk ederken, Bodrum tepelerinden kısılmış gözlerle Kos’a doğru bakarken; ada manzarasıyla gözlerinizi, elinizde bir kadeh şarabınız, yanında tadına tat katan kırmızı erik ile hem ruhunuzu hem midenizi şenlendirirken, laciverte dönmüş deniz üstünde beyazdan beliren aya kucak açmışken, hatıralarınızı canlandırın. O tatlı, ekşi, buruk tatla neler yapmamışız ki şimdiye kadar! Bir meyve düşünün ki; glisemik indeks’i düşük, C vitamini ve demir içeriği zengin, ister tatlı ister tuzlu, yemek ya da salata ne yaparsanız uyum sağlayan; sevilesi, yenesi bir meyve. Aslında bir meyve olsa da turşudan marmeladına birçok alanda kullanılabilen kırmızı erik, kuzu etinin ağırlığını alır, lezzetlendirir. Turşusu kurulur suyuna kısır yapılır. Sıcak havada serin serin içmek için kompostosu olur, hatta suyuna çok lezzetli kokteyller yapılır.

Daha da ne denir ki, iyi ki varsın canım erik.