DOMATESLİ MAKARNA

Yemek yapmak çok zor.
Yemek yapmak uğraştırıcı.
Benim yemeklerim seninkiler gibi olmuyor.
Sonuçta senin işin bu…Tabiki bizimkiler seninkiler kadar güzel olamaz…vs vs.

Buna benzer birçok duyduğum cümleyi size sıralayabilirim. Aslında kabul ediyorum yemek yapmanın bazı zor ve uğraştırıcı yanları yok değil. Ama küçük tüyolarla bu zorlukları aşmak mümkün olabiliyor.

Mesela en çok sorulan soru domatesli makarnamın sosu çok ekşi oluyor. Sosu çok sulu oluyor. Içine koyduğum fesleğenin rengi hemen kararıyor. Sen yapınca böyle olmuyor.!!

Evet ben yapınca böyle olmuyor çünkü bazı küçük detaylar var. Onları uyguladığınız zaman sizinki de daha az sulu ve ekşi olmayacak.

Mesela domates sosu yaparken mutlaka içine bir adet kesme şeker atılması gerekiyor. Bu hem domatesin ekşiliğini alıyor hem de içine tuz eklenince biraz lezzetin dengelenmesini sağlıyor.

Sulu olma kısmına gelecek olursak. Domates sosunun sulu olması aslında kötü birşey değil bunu genelde istiyoruz ama burada da tereyağının sihirli gücünü kullanıyoruz. Makarnayı sosladıktan sonra en son içine birkaç ufak küp tereyağı atarsanız sos daha kıvamlı hale gelecektir. Burada aslında tereyağımızı bir bağlayıcı olarak kullanılabileceğimizi söylüyorum. Bunu başka yemekler içinde kullanabilirsiniz. Mesela sulu bir et yemeği pişirdiniz,tabağa eti koyduktan sonra sosunun tabakta çok yayılmaması için,daha kıvamlı hale gelmesi için içine atacağınız tereyağ ile daha katı ve kıvamlı bir sos elde edebilirsiniz.Ama yine küçük bir trick daha var terayğ mutlaka dolaptan çıkmış ve soğuk halde olmalıdır. Yoksa istediğimiz bağlayıcı özelliğini elde edemeyiz
Son olarak ise fesleğen ve bu tür otların makarnalarda veya yemeklerde kullanılması konusu. Aslında otların kararmaları kaçınılmaz bir sondur ama bunun zamanını geciktirmek için her zaman otların son dakika eklenmeleri gerekir. Bu şekilde sıcakla daha az sure temas ettiği için otlar kararmazlar.

Yemek yapmak zor değil sanırım sadece küçük bazı tüyolarla daha basit ve lezzetli yemekler elde edilebilir.